temas dermatiti ne demek?

Atopik Dermatit (Egzama)

Atopik dermatit, yaygın olarak egzama olarak da bilinen, cildin kaşıntılı, iltihaplı ve kuru hale geldiği kronik bir cilt hastalığıdır. Genellikle çocukluk döneminde başlar, ancak her yaşta görülebilir. Atopik dermatit, bulaşıcı değildir ve genellikle genetik yatkınlık, bağışıklık sistemi sorunları ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklanır.

İçindekiler

  1. Tanım ve Genel Bakış
  2. Epidemiyoloji
  3. Nedenler ve Risk Faktörleri
  4. Belirtiler
  5. Teşhis
  6. Tedavi
  7. Komplikasyonlar
  8. Önleme
  9. Prognoz
  10. Yaşam Tarzı Değişiklikleri
  11. Araştırma ve Gelişmeler
  12. Ayrıca Bakınız
  13. Kaynakça

1. Tanım ve Genel Bakış

Atopik dermatit (AD), cildin bariyer fonksiyonunun bozulması ve immün sistemin aşırı reaksiyonu ile karakterize edilen kronik, inflamatuar bir cilt hastalığıdır. "Atopi", genetik olarak alerjik hastalıklara yatkınlık anlamına gelir. Bu durum genellikle alerjik rinit (saman nezlesi) ve astım gibi diğer atopik hastalıklarla birliktelik gösterir.

2. Epidemiyoloji

Atopik dermatit, dünya genelinde yaygın bir hastalıktır. Çocukların yaklaşık %15-20'sini ve yetişkinlerin %1-3'ünü etkiler. Sanayileşmiş ülkelerde görülme sıklığı daha yüksektir. Vakaların çoğu çocukluk döneminde başlar, ancak bazı kişilerde yetişkinlikte de ortaya çıkabilir.

3. Nedenler ve Risk Faktörleri

Atopik dermatitin kesin nedeni bilinmemekle birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun rol oynadığı düşünülmektedir.

  • Genetik Yatkınlık: Ailede atopik dermatit, astım veya alerjik rinit öyküsü olan kişilerde atopik dermatit riski daha yüksektir. Özellikle filaggrin genindeki mutasyonlar, cilt bariyerinin bozulmasına ve atopik dermatite yol açabilir.

  • Cilt Bariyer Fonksiyonu Bozukluğu: Atopik dermatitli kişilerin cildinin bariyer fonksiyonu normalden daha zayıftır. Bu durum, cildin nemini kaybetmesine, tahriş edici maddelerin ve alerjenlerin kolayca girmesine neden olur.

  • İmmün Sistem Anormallikleri: Atopik dermatitte immün sistem aşırı reaksiyon gösterir. Özellikle T hücreleri ve sitokinler (örneğin, IL-4, IL-13, IL-31) inflamasyonu tetikler.

  • Çevresel Faktörler:

    • Alerjenler: Polenler, ev tozu akarları, hayvan tüyleri, küf mantarları gibi alerjenler atopik dermatiti tetikleyebilir.
    • Tahriş Edici Maddeler: Sabunlar, deterjanlar, parfümler, giysilerdeki bazı kumaşlar (örneğin, yün) cildi tahriş edebilir.
    • Enfeksiyonlar: Staphylococcus aureus gibi bakteriyel enfeksiyonlar atopik dermatiti kötüleştirebilir.
    • İklim: Kuru ve soğuk hava, cildin kurumasına ve atopik dermatitin alevlenmesine neden olabilir.
    • Stres: Stres, atopik dermatit semptomlarını şiddetlendirebilir.

4. Belirtiler

Atopik dermatitin belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve yaşa göre farklılık gösterebilir. En yaygın belirtiler şunlardır:

  • Kaşıntı: Şiddetli kaşıntı, atopik dermatitin en belirgin özelliğidir. Kaşıntı özellikle geceleri daha kötü olabilir.
  • Kuru Cilt: Cilt genellikle kuru, pul pul ve çatlaklıdır.
  • Döküntüler: Kırmızı, kabarık veya sıvı dolu kabarcıklar şeklinde döküntüler görülebilir.
  • Cilt Kalınlaşması (Likenifikasyon): Sürekli kaşınma, cildin kalınlaşmasına ve deri hatlarının belirginleşmesine neden olabilir.
  • Cilt Renginde Değişiklikler: Cilt renginde açılma (hipopigmentasyon) veya koyulaşma (hiperpigmentasyon) görülebilir.

Yaşa Göre Belirtiler:

  • Bebeklerde (0-2 yaş): Genellikle yüzde, kafa derisinde, dirseklerin ve dizlerin dış yüzeylerinde döküntüler görülür. Kaşıntı nedeniyle huzursuzluk ve uyku sorunları olabilir.
  • Çocuklarda (2 yaş ve üzeri): Genellikle dirseklerin ve dizlerin iç yüzeylerinde, bileklerde ve ayak bileklerinde döküntüler görülür. Cilt kalınlaşması (likenifikasyon) daha belirgin olabilir.
  • Yetişkinlerde: Genellikle ellerde, ayaklarda, boyunda, yüzde ve göz kapaklarında döküntüler görülür. Cilt kuruluğu ve kaşıntı kronikleşebilir.

5. Teşhis

Atopik dermatit teşhisi genellikle fiziksel muayene ve hastanın tıbbi öyküsüne dayanır. Doktor, ciltteki döküntülerin görünümü, dağılımı ve kaşıntı şikayetlerini değerlendirir. Teşhis için spesifik bir laboratuvar testi bulunmamaktadır, ancak bazı durumlarda alerji testleri (deri prick testi veya kan testi) alerjenleri belirlemek için yapılabilir. Ayrıca, cilt biyopsisi nadiren de olsa diğer cilt hastalıklarını dışlamak için gerekebilir. Doktor muayenesi en doğru teşhis yöntemidir.

6. Tedavi

Atopik dermatitin tedavisi, semptomları kontrol altına almaya, cilt bariyerini güçlendirmeye ve alevlenmeleri önlemeye yöneliktir. Tedavi genellikle bir kombinasyon halinde uygulanır.

Nemlendiriciler ve Yumuşatıcılar

Nemlendiriciler ve yumuşatıcılar, cildin nemini korumasına ve bariyer fonksiyonunu güçlendirmesine yardımcı olur. Parfüm ve alkol içermeyen, hipoalerjenik ürünler tercih edilmelidir. Günde en az iki kez, özellikle banyo veya duştan sonra cilde uygulanmalıdır. Vazelin gibi yoğun nemlendiriciler özellikle kuru ciltler için faydalıdır.

Topikal Kortikosteroidler

Topikal kortikosteroidler, ciltteki inflamasyonu azaltarak kaşıntıyı ve döküntüleri hafifletir. Doktor tarafından reçete edilir ve doktorun önerdiği şekilde kullanılmalıdır. Güçlü kortikosteroidlerin uzun süreli kullanımı cilt incelmesi, cilt renginde değişiklikler ve kılcal damar genişlemesi gibi yan etkilere neden olabilir. Bu nedenle, mümkün olan en düşük dozda ve en kısa sürede kullanılmalıdır.

Topikal Kalsinörin İnhibitörleri

Topikal kalsinörin inhibitörleri (takrolimus ve pimekrolimus), immün sistemi baskılayarak inflamasyonu azaltır. Kortikosteroidlerin yan etkilerinden kaçınmak için, özellikle yüz ve boyun gibi hassas bölgelerde kullanılabilir.

Fototerapi

Fototerapi (ışık tedavisi), ultraviyole (UV) ışınları kullanarak ciltteki inflamasyonu azaltır. Genellikle orta ve şiddetli atopik dermatit vakalarında kullanılır.

Sistemik Tedaviler

Sistemik tedaviler, ağızdan veya enjeksiyon yoluyla alınan ilaçlardır. Genellikle şiddetli ve tedaviye dirençli atopik dermatit vakalarında kullanılır.

  • Sistemik Kortikosteroidler: Kısa süreli kullanım için reçete edilebilir, ancak uzun süreli kullanımı ciddi yan etkilere neden olabilir.
  • İmmünsüpresanlar: Siklosporin, azatioprin ve metotreksat gibi ilaçlar, immün sistemi baskılayarak inflamasyonu azaltır.
  • Antibiyotikler: Cilt enfeksiyonları varsa antibiyotikler kullanılabilir.

Biyolojik Tedaviler

Biyolojik tedaviler, immün sistemin spesifik hedeflerini bloke eden ilaçlardır. Dupilumab, IL-4 ve IL-13 sitokinlerini bloke ederek atopik dermatit tedavisinde kullanılır.

7. Komplikasyonlar

Atopik dermatit, aşağıdaki komplikasyonlara yol açabilir:

  • Cilt Enfeksiyonları: Ciltteki çatlaklar ve kaşıntı, bakteriyel (örneğin, impetigo), viral (örneğin, herpes simpleks) veya fungal enfeksiyonlara yol açabilir.
  • Göz Problemleri: Göz kapaklarında egzama, konjonktivit, keratokonus ve katarakt gibi göz problemlerine neden olabilir.
  • Uyku Sorunları: Şiddetli kaşıntı, uyku düzenini bozabilir ve yorgunluğa neden olabilir.
  • Mental Sağlık Sorunları: Atopik dermatit, depresyon, anksiyete ve özgüven eksikliği gibi mental sağlık sorunlarına yol açabilir.

8. Önleme

Atopik dermatiti tamamen önlemek mümkün olmasa da, alevlenmeleri önlemek ve semptomları kontrol altında tutmak için aşağıdaki önlemler alınabilir:

  • Cilt Bakımı:
    • Cildi düzenli olarak nemlendirin.
    • Ilık suyla kısa süreli banyolar yapın.
    • Parfüm ve alkol içermeyen, hipoalerjenik sabunlar kullanın.
    • Banyodan sonra cildi nazikçe kurulayın ve hemen nemlendirici uygulayın.
  • Alerjenlerden ve Tahriş Edici Maddelerden Kaçınma:
    • Alerji testleri yaptırarak alerjenlerinizi belirleyin ve bunlardan kaçının.
    • Deterjanlar, sabunlar ve parfümler gibi tahriş edici maddelerden kaçının.
    • Yünlü ve sentetik giysiler yerine pamuklu giysiler tercih edin.
  • Beslenme:
    • Bazı besinler atopik dermatiti tetikleyebilir. Bu nedenle, beslenme düzeninizi gözden geçirin ve tetikleyici besinlerden kaçının.
    • Omega-3 yağ asitleri içeren besinler (örneğin, balık, keten tohumu) cildin sağlığını destekleyebilir.
  • Stres Yönetimi: Stres, atopik dermatit semptomlarını şiddetlendirebilir. Bu nedenle, stres yönetimi tekniklerini (örneğin, yoga, meditasyon) uygulayın.

9. Prognoz

Atopik dermatitin prognozu kişiden kişiye değişebilir. Birçok çocukta ergenlik döneminde semptomlar azalır veya tamamen kaybolur. Ancak, bazı kişilerde atopik dermatit yetişkinlikte de devam edebilir. Düzenli tedavi ve cilt bakımı ile semptomlar kontrol altında tutulabilir ve alevlenmeler önlenebilir.

10. Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Atopik dermatitli kişilerin yaşam kalitesini artırmak için aşağıdaki yaşam tarzı değişiklikleri önerilir:

  • Cilt Bakımı Rutini: Düzenli ve doğru cilt bakımı, atopik dermatit semptomlarını kontrol altında tutmanın en önemli adımıdır.
  • Giysi Seçimi: Pamuklu ve yumuşak giysiler tercih edin. Yeni giysileri giymeden önce yıkayın.
  • Ev Ortamı: Evdeki nem seviyesini ideal düzeyde tutun. Ev tozu akarlarına karşı önlemler alın.
  • Egzersiz: Düzenli egzersiz, stresi azaltabilir ve genel sağlığı iyileştirebilir. Ancak, aşırı terleme atopik dermatiti tetikleyebilir. Bu nedenle, egzersizden sonra duş alın ve cildinizi nemlendirin.

11. Araştırma ve Gelişmeler

Atopik dermatit hakkında yapılan araştırmalar, hastalığın nedenlerini ve tedavi yöntemlerini daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır. Yeni ilaçlar ve tedavi yaklaşımları geliştirilmektedir. Gelecekte, atopik dermatit tedavisinde daha etkili ve kişiye özel yaklaşımların kullanılması beklenmektedir.

12. Ayrıca Bakınız

13. Kaynakça

(Buraya güvenilir kaynakların listesi eklenebilir. Örneğin, akademik makaleler, dermatoloji derneklerinin yayınları, vb.)

Not: Bu makale sadece bilgilendirme amaçlıdır ve bir doktorun tavsiyesinin yerini almaz. Atopik dermatit belirtileriniz varsa bir doktora başvurmanız önemlidir.

Kendi sorunu sor